SULARIN SINIFLANDIRILMASI NASIL YAPILIR?
Suyun sınıflandırılmasında, Türk Standartlarında (TS 266) da geçen yaklaşık 40 adet parametreden yararlanılmaktadır. Bu parametrelerin analiz edilmesi sonucunda suyun kullanım amacına göre uygunluğu değerlendirilebilir. Bu parametrelerden sadece birisinin standart değerler dışına çıkması suyun içme suyu olarak kullanılmasını engeller.
TATLI SU VE ACI SU NEDİR?
Toplam Çözünmüş Madde (TDS) suların mineral ve iyon zenginliğini gösteren önemli parametrelerden bir tanesidir. Çünkü, tabiatta sular, kaynaklarına göre, TDS konsantrasyonları açısından farklılıklar gösterirler. 1500 mg/Lt TDS konsantrasyonu “Tatlı Su” kaynakları için üst limittir. 5000 mg/Lt TDS`ye sahip sular genel olarak “Acı Su” olarak tabir edilirken daha fazla TDS içeren sular “Tuzlu Su” olarak tanımlanır. Sularda yüksek oranda TDS bulunması (> 2000 mg/Lt) hemen her kullanım amacı için suda iyon giderme işlemini gerektiren bir durumdur. Bu tip bir su endüstriyel veya sosyal su temininde kısıtlı amaçlar haricinde kullanılamayacağı gibi, sulama suyu amaçlı olarak ta kullanılamaz.
GÖLET SULARI İLE YERALTI SULARI ARASINDA NE GİBİ BİR FARK MEVCUTTUR?
Tatlı sular, yüzeysel su kaynakları ve yeraltı akiferlerinden temin edilir. Yüzeysel su kaynakları, genel olarak, bulanık ve tortuludur, ve sulama amaçlı kullanımlar dışında mutlaka filtrasyon gereklidir. Yeraltı suları ise, çözünmüş madde konsantrasyonu açısından oldukça zengindir. Ancak, yeraltı suları, kalite olarak yüzeysel su kaynaklarına göre daha yüksek vasıftadır. Yeraltı katmanları arasındaki süzülme esnasında yüksek miktarda katı madde, çözünmüş formda yeraltı suyuna karışır. Yeraltı sularının TDS açısından zengin olma sebebi de budur. Yer altı sularında genelde rastlanan TDS değeri 600 – 900 mg/lt TDS`dir.
SUYU NE DERECE ARITMAK DOĞRUDUR?
Kullanım amacının gerektirdiğinden daha kaliteli bir su temin etmek, yatırımın maliyetini gereksiz artırmakla eşanlamlıdır. Aynı zamanda en ucuz sistemin seçilmesi de boşa yatırım yapılması anlamına da gelebilmektedir. Bundan dolayı, su arıtma sistemlerine ilişkin yatırıma girmeden önce biraz zaman ayırıp detaylı inceleme ve tetkiklerde bulunmak ve amaca uygun sistemin seçimini sağlamak çok önemlidir. Bu yapılmadığı takdirde, standartlara göre teklif veren firmaların tekliflerinin ilk aşamada elenmesi kaçınılmaz olacaktır. Bununla birlikte, tüketici de işe yaramayan bir sistem satın almış olacaktır. Şu iyi bilinmelidir ki, su arıtma sistemlerinin % 100 verimli çalıştığının veya hiç çalışmadığının alıcı tarafından tespit edilmesi belli sistemler dışında oldukça zahmetli ve zordur. Bu sebeple sistemlerin temel seçim esaslarının hem alıcı hem de dizayn mühendisi tarafından iyi bilinmesi gereklidir.
SUYU İÇME SUYU OLARAK KULLANMAYACAĞIZ, BUNA RAĞMEN SUYUN ARITILMASI GEREKLİ MİDİR?
Musluklardan akan su, belki doğrudan içilmeyebilir, ancak dolaylı yollardan insan vücuduna girebilmektedir. Sebze, meyve yıkama, diş fırçalama ve vücut temizliğinde kullanılan suyun hijyenik olması oldukça önemlidir. Bunun dışında bina tesisatının ve evlerdeki cihazların korunması için suyun arıtılması gereklidir.
HER TÜR SU ARITILARAK İÇİLİR HALE GELEBİLİR Mİ?
Evet, ancak farklı tipte sulara farklı arıtma üniteleri gerekecektir. Sadece musluk suyu, şebeke suyu değil eğer istenirse, deniz suyu ve atıksular bile içme suyu haline getirilebilir. Ancak, yatırım maliyetleri ve kullanılacak cihaz tipleri değişecektir.
ARITILMIŞ SU SAĞLIKLI MIDIR?
Doğru dizayn edilmiş arıtma sistemlerinden geçirilmiş olan sular elbette sağlıklıdır. Ancak, dikkat edilmeden hatalı seçilmiş olan arıtma cihazlarından temin edilen sular zararlı olabilir ve hatta hastalık yapabilir. Burada sorumluluk tamamıyla dizayn mühendisine aittir. Genelde cihaz kalitesizliğinden kaynaklanan problemler ikincil problemlerdir. Birincil problemler, yanlış dizayndan kaynaklanmaktadır.
ARITMA SİSTEMLERİ NEREDEN ALINMALIDIR?
Su arıtma sistemleri konusunun uzmanı olan insanları çalıştıran ve müşteriye satış öncesi ve satış sonrası destek verebilecek olan firmalardan alınmalıdır. Ucuz sistemler değil işe yarayacak sistemler, pahalı sistemler değil ihtiyacı karşılayacak sistemler seçilmelidir. Satın alma öncesinde mutlaka detaylı araştırma yapılmalıdır.
SUDA HANGİ ANALİZLER YAPILMALIDIR?
Görünüm, renk, bulanıklılık, toplam sertlik, klorür, iletkenlik, nitrit, amonyak, nitrat, demir, kurşun, mangan, alkalinite, pH, toplam bakteri, koliform bakteri bakılması gereken parametrelerdir.
TORTU FİLTRASYONU NASIL YAPILIR?
Genelde görünümü bulanık ve dibinde çökelti bırakan sular, tortulu olarak değerlendirilir. Tortu, suyun kullanım amacı her ne olursa olsun, tolere edilmesi pek mümkün olmayan bir parametredir. Tortu ile renk parametrelerini birbirleriyle karıştırmamak gerekir. Renk, genelde sularda çözünmüş organik madde veya ağır metallerin varlığının göstergesidir.
Tortunun çeşitli şekillerde giderilmesi mümkündür. Kum ve antrasit filtreler, otomatik geri yıkamalı tortu filtreleri ve kartuş filtreler bu amaca hizmet eden sistemlerden bazılarıdır. Bunlardan hem boyut olarak küçük, hem de maliyet olarak ucuz olan kartuş ve çelik filtreler sadece süzme görevi görür ve bu cihazların sık sık temizliğine ve peryodik bakımına dikkat edilmelidir.
Kum ve antrasit filtrelerde ise filtrasyon sadece, süzme etkisiyle değil aynı zamanda adsorpsiyon etkisi ile de gerçekleşir. Doğru dizayn ve seçim yapıldığı takdirde, oldukça efektif ve güvenilir bir şekilde çalışırlar. Ancak sistem dizaynında tank içi filtrasyon hızının 20 mt/saat`i geçmemesi gerekir. Bu değeri aşan durumlarda, sistemin adsorpsiyon etkisi kaybolacağı gibi, basınç kaybı da artacaktır.
AKTİF KARBON NEDİR? NASIL BİR ARITMA SAĞLAR?
Aktif karbonun yaygın uygulama alanı, suyun içinde mevcut organik madde, renk, koku, tat ve klor giderimidir. Ancak burada, sözkonusu olan sadece fiziksel bir süzme işlemi değildir. Aktif karbon sistemler, fiziko-kimyasal arıtma yapan sistemlerdir ve suyun arıtılması esnasında adsorpsiyon mekanizması işlemektedir. Aktif karbon kömürümsü ancak çok geniş yüzey alanına (1000-1500 m2/gr) sahip bir malzemedir. Organik kirliliğin olduğu sularda ve klor giderme amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır.
Aktif karbon ile ilgili dikkat edilmesi gereken bir konu, bakteri üremesi için uygun ortam oluşturabilmesidir. Çünkü, aktif karbon organik maddeyi tutar ve eğer suda bakteri varsa, bakteri bu organik maddeyi besin olarak kullanarak üreyebilir. Bu gibi durumlarda bakteri kaçağı oluşumu mümkündür. Bu sebeple aktif karbonun öncesinde ve sonrasında suyun dezenfekte edilmesi önemlidir.
Aktif karbon sistemlerin dizaynında, ünite tankı içindeki yatak hızının klor giderimi için 25 mt/saat`i organik madde giderimi içinse, 6 mt/saat`i aşmaması gerekir. Bu hızı aşan durumlarda ünite verimli çalışmayacaktır.
KAYNAMIŞ SU ARINMIŞ MIDIR?
Hayır, kaynamış su yalnızca bakterileri yok eder. Nitrat gibi çoğu kirletici maddeler, kimyasal maddeler, sanayi atıkları kaynatılarak sudan ayrılamaz. Bazı durumlarda kaynatma işlemi suyu azalttığı için kirletici maddelerin konsantrasyonunu arttırabilir. Buda sağlığımız için ciddi tehlikelerin yaşanmasına neden olur.
YUMUŞAK SU AVANTAJLARI NELERDİR?
Çoğu kişi temiz içme suyunun faydalarını bilir ancak yumuşak suyun ailelere sağlayabileceği avantajlar daha az bilinmektedir. Yumuşak suyun yasam kalitenizi su şekilde geliştirir.
1. Yumuşak bir suya sahip olmak tasarruf sağlar. Daha az sabun ve temizlik malzemesi kullanılır. Bütçenizdeki tasarruf otomatik olarak gerçekleşir.
2. Su tesisatınız daha uzun ömürlü olur. Sert su tesisatta mineral kalıntılarına yol açar. Yumuşak suda ise bu kalıntılar olmaz. Su basıncı ve tazyiki azalmaz. Set suda kalorifer tesisatındaki kireçlenme yakıt tüketiminin artmasına sebep olur.
3. Su ısıtma araçları daha uzun ömürlü hale gelir. Sert suyun bıraktığı tortu ve kireç birikintilerini bırakmaz. Isıtıcınızda kireç kalıntıları olmadığında en az %20 enerji tasarrufu sağlar.
4. Su kullanan tüm cihazların ömrü uzar. Kahve, çay makinesinden, nemlendirici buhar makinesine, tüm araçların ömrü uzar.
5. Yumuşak suyla yapılan yemekler daha lezzetli olur. Sertlik mineralleri yemeklerde istenmeyen bir tat verir. Sert su ile yapılan buz buğulu bir görünümde olur.
YUMUŞAK SUYUN BAŞKA NE FAYDALARI VARDIR?
1.Muhtemelen yumuşak su kullandığınızda fark ettiğiniz ilk şey daha az temizlik malzemesi alıyor olmanızdır. Bulaşık deterjanı, şampuan, çamaşır deterjanı ve sabunu daha az kullanırsınız. Bunun sebebi yumuşak suyun çok güçlü temizleyici bir güç olmasıdır. Daha az kullanıp daha iyi sonuç alırsınız. Normal olarak ½ veya 2/3 daha az temizlik ürünüyle aynı hatta daha iyi sonuç alırsınız.
2 .Elbiseleriniz uzun ömürlü ve parlak olur. Sert su mineralleri kumaşta bırakır. Bu ise onların donuk ve kirli görünmesine sebep olur. Çamaşır makinenizde daha uzun ömürlü olur.
3 .Lekeler ve halkalar banyoda oluşmazlar.
4 .Bardak ve tabaklarda çizgiler oluşmaz.
5 .Sert suyun bıraktığı film tabakası ve sabun kalıntıları olmadığı için kirli yerler ve duvarlar daha kolay ve hızlı temizlenir.
6 .Yumuşak suyla banyo yaptığınızda cildiniz daha yumuşak olur. Banyodan ve duştan cildinizde gerçek temizliği hissederek ve yenilenmiş olarak çıkarsınız. Aynı zamanda pürüzlü ve kuru cilt özelliklerini azaltır.
7 .Eğer saçınızı boyuyorsanız rengi uzun süre parlaklığını korur
SUDAKİ MİKROORGANİZMALARIN SAĞLIĞIMIZA ETKİLERİ NELERDİR?
Suda bulunabilecek mikroorganizma türleri, genellikle insan sağlığına zararlı hastalık yapıcı türlerden oluşur bu hastalıklar genellikle salgın şeklinde kendisini göstermektedir. Yapılan analizlerde anaç olarak belirtilen bakteri türleri görülmesi durumunda mutlaka dezenfeksiyon yöntemlerinin uygulanması önerilir.
PH NEDİR? İÇME SUYUNDAKİ İDEAL PH ORANI KAÇTIR?
pH, suyun asitlik veya bazlık durumunu gösteren logaritmik bir ölçüdür. Çözeltide bulunan H+ iyonu konsantrasyonunu ifade eder. Saf su H+ ve OH- iyonları açısından dengededir ve pH değeri 7’dir.pH, H+ iyonlarının elektrik potansiyellerine bağlı olarak veya renk indikatörleri ( örn; fenolfitalein) ile ölçülebilir.pH<7 ise ortam asidik , pH>7 ise ortam baziktir. Çevre mühendisliği uygulamalarında sık kullanılan pH değeri , su temininde kimyasal koagülasyon, dezenfeksiyon, sertlik giderme ve korozyon kontrolü gibi işlemlerde önem taşır. TS-266 ya göre, içme sularında Ph : 6.5-8.5 tavsiye edilen değerdir. Ancak bu parametre içme suyunun güveliği hakkında doğrudan bilgi vermez.
SU KİRLİLİĞİNİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR
Kirli su; içerisinde insan sağlığına zararlı, patojen mikroorganizmalar bulundurmaktadır. Kirli suyun çeşitli yollarla içme ve kullanma sularına karışması ve sulamada kullanılması sonucunda tifo, dizanteri, sarılık, kolera vb. bulaşıcı hastalıklara yol açmaktadır. Bu sebeple içme ve kullanma sularının ilgili kurum ve kuruluşlarca sürekli kontrol edilmesi, kirlenme sebeplerinin ortadan kaldırılması ve dezenfekte edilmesi sağlanmalıdır.
SERT SU HANGİ SORUNLARIN YAŞANMASINA NEDEN OLUR?
Sert su evlerde genellikle sabun ve temizlik ürünüyle kullanılır. Sert suyun temas ettiği her yerde temizliği zor olan sabun çökelekleri meydana gelir. Suyun içindeki sertlik zaman içinde kendiliğinden ya da su ısıtıldığında hızlı bir şekilde çözünürlüğünü kaybederek, geçtiği her yere yapışmaya başlar. Bu şekilde suyun geçtiği borular hızlı bir şekilde dolar ve suyun basıncı, aynı zamanda akışı azalmaya başlar. Suyun ısıtılmaya başlandığı yüzeylerde artış gösteren kireçlenme ise, yalıtkanlığa neden olarak elektrik tüketiminin artmasına yol açar. Aynı şekilde kalorifer tesisatında da yakıt sarfiyatının artmasını sağlar. Banyo ve duştan sonra sabun çökeleği insan cildine yapışır. Ciltteki gözenekleri tıkar, saç tellerini kaplayıp sertleşmesine neden olur. Cilde yapışmış kütle burada bakteri üremesine elverişli olan bir ortam oluşturur. Sert su yemeklerde bile hoş olmayan bir tada neden olur. Bu suyla buz yapılırsa, buğulu bir görüntü elde edilir.
SERT SUYUN ZARARLARI NELERDİR?
sert su içeriğinde 1 GPG den daha fazla sertlik minerali bulundurmaktadır. Suya sertlik özelliği kazandıran mineraller arasında en yaygın olanlar manganez, kalsiyum ve magnezyumdur. Ülkemizde suyun sertlik sınıflandırılmasında en fazla kullanılan birimler Fransız sertliği ( Fr ) ya da mg / lt CaCO3 tir. Bunlar suyun içinde bulunan sertlik iyonlarının konsantrasyonunu tanımlamak için kullanılır. 1 Fr derecedeki sertlik, 10 mg / lt CaCO3 sertlik derecesiyle eşittir. Sert su 20-30 Fr değerinde, çok sert su ise 30 Fr değerinin üzerinde olanlardır. Suyun sertlik derecesi 10 Fr ve üzerinde olursa, bunun zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka yumuşatılması tavsiye edilir. Suyun yumuşatılması için en kolay yol, iyon değiştirici reçine kullanılmasıdır. Bu sistemlerde genellikle sodyum iyonları ve sertlik iyonları yer değiştirir.